Makale

Böbrek Hastalıkları

Hatice U., 31 yaşında, İstanbul


Evlendikten iki ay sonra gece yarısı bacağımda bir krampla uyandım. O kramp üç yıl boyunca bacaklarımdan gitmedi. Doktorlar çocukluğumdan beri yaşadığım romatizmanın tahrip ettiğini ve sinirsel siyatik denilen bir hastalık nedeniyle bacaklarımda kramp olduğunu söylediler. Zamanla bacaklarımdan yürüyemez oldum. Şiddetli ağrılarla gecem gündüzüme karıştı. Ağrılar içinde küçük adımlar atıyor, merdiven çıkamıyor ve bacaklarımı hiçbir şekilde kullanamıyordum. Doğuştan denilen bel kemiği aralığı rahatsızlığım nedeniyle, belimde ağrılar da artmıştı. Yatağa bağımlı hale gelmiştim.

Hastahaneye giderek tedavilere başladık ve yine çocukluğumdan beri arada bir beni yoklayan böbreklerimin fonksiyonu tümüyle bozulmuş ve doku değişikliğine uğramıştı. Böbreklerim nedeniyle 2 yıldır oruç tutamıyordum. Ne zaman oruç tutsam dördüncü günü susuz kalıyordum ve hastanelik oluyordum. On yedi yaşında geçirdiğim mide kanaması nedeniyle, midem de oruç tutmama müsaade etmiyordu. Ve zamanla bu rahatsızlıklara karaciğerim de katılmış artık göğüs ağrılarım fazlalaşmıştı.

Son beş yıldır müzminleşmiş faranjit nedeniyle bademciklerim yaz-kış ağrılı ve iltihaplıydı. Sürekli grip oluyordum, iki hafta boyunca atlatamıyordum. Çocukken geçirdiğim bronşit nedeniyle, artık vucudum direncini kaybettiğinden ciğerlerim ağrıyordu. Biri biterken biri başlıyordu. Ve yine on dört yaşımdan beri beni arada bir sıkıştıran kalp ağrılarım sıklaştı. Bir gün şiddetli kalp sancılarıyla nefessiz kalıp soluğu acilde aldık; kalp spazmı dendi. Sık sık kalbimden rahatsızlanıp acile gider olmuştuk. Nihayetinde kalp kapakçığının açılıp kapanmakta zorlandığı teşhisi kondu. Bu nedenle oksijen yetersizliğim vardı. Nefesim yetmiyor sanıyordum. Henüz bacaklarımın tedavisi sürerken, böbreklerim, karaciğerim, bademciklerim ve grip hallerim derken şimdi kalp tedavisi de başlamıştı. Kalpteki ağrılar yüzünden beyne giden damarlar tahrip oldu ve başım şiddetli ağrılarla sarsıldı. Buna paralel olarak sürekli tansiyon problemi yaşıyordum. Ve artık baştan bele kadar kıpırdayamaz, boynumu sağa sola çeviremez oldum.

Tabi bu arada tüm tedaviler devam ederken apandisit ameliyatı geçirmek durumunda kaldım ve bu ameliyattan sonra bağırsaklarım yapıştı. Zamanla bağırsağım çatladı. Artık günlük ihtiyaçlarımı karşılamak benim için bir kabus gibiydi. Şiddetli ağrılarım ve kanamalarım vardı. Bağırsak rahatsızlığı için tedavim başlamıştı ama ne yazık ki bir ay gibi kısa bir sürede bacaklarım dizkapağına kadar kahverengi bir hal aldı. Doktorların demesine göre damarlar ve kaslar tahrip olmuştu, damar dışına kanama yapıyordu artık. Her geçen gün ağrılarım daha da artırıyordu. İyileşeceğim derken başka bir organım hasar görüyordu. Ve artık tüm vücudumu nerden olduğunu bilmediğim mikroplar alıyor ve tüm iç organlarımı saran iltihaplanmalar görülüyordu.

Kansızlık, vitaminsizlik var denilip takviye vitaminler veriliyordu ama yine de buz gibi olan vücudum ısınmıyor ve titreme nöbetlerim bitmiyordu. Yazın bile üşüyordum. Ne yapsam olmuyordu. Hastalanmadık organım kalmamıştı. Uyuyamıyordum. Ola ki uyuyup kalınca da sanki dayak yemişim gibi şiddetli yorgunluk ve vücut ağrısıyla uyanıyordum. Sanki hiç uyumamış gibi uykusuz uyanıyordum. Çaresiz kalmıştım. Ve artık bağışıklık sistemim de çökmüştü. Tabi bu arada ne derece unutkan olduğumu da anlatmama gerek yok sanırım. Doktorlar, artık bizim yapacak bir şeyimiz kalmadı dediler. Sen kendini koruyacak ve kollayacaksın, asla yorulmayacak, stres, üzüntüden uzak duracaksın ve ilaçlarını terk etmeden ömür boyu kullanacaksın dediler. Sonuç alamamıştık, her şey zamana bırakılmıştı.

 

Ve bir gün, Aidin Hanım’ı tanıma lütfunu verdi Allah. Günde 1314 tane hap içerken; Aidin Hanım’ı tanıdıktan sonra tüm ilaçlardan kurtuldum ve bir daha hastaneye gitmedim. Neler oldu diye kısaca özetleyeceğim. Satır satır ne yazdıysam yedi ay gibi kısa bir sürede tüm rahatsızlıklarımdan şifa buldum. Sadece böbreklerimin tedavisine biraz daha devam etmeliydim. Ama artık böbreklerim bile eskiye nazaran en iyi halinde diyebilirim. Bu tedavide en etkilendiğim birkaç şeyi söylemek istiyorum size.

1) Üç yıl gibi uzun bir zamandan sonra bu programa başladıktan üç gün sonra en güzel uykumu uyudum.

2) Beş yıl aradan sonra ilk defa üç ayların tamamını ve ramazan orucumu tümüyle tutabildim.

3) Acaba sağlıklıca yürüyecek miyim, acaba deli gibi koşacak mıyım diye düşünürken 3 yıl aradan sonra bu tedavinin 2. ayında koşuyordum bile.

4) Artık sekiz aydır bademciklerim asla şişmiyor ve iltihaplanmıyor. Hatta bütün kış içinde sadece iki kere rahatsızlık verdi .

5) Tirtir titreyen ben artık üşümüyor, ısınıyorum.

6) Bir ay sonra nefes almakta zorluk çekmez oldum ve dördüncü ayımda kalp ağrılarım tümüyle bitti.

7) Bacaklarım artık normal rengine dönmüş, bazı doktorların bu kahverengilik geçmez demesine rağmen çoktan geçmişti bile.

8) Bugün 2 aylık bir bebeğim var. Hamilelik çok iyi geçti. Halbuki, doktorlar bana “Artık hiç bir zaman doğuramazsın. Sen iyisi kendine tüp bebek yap” demişlerdi.

Daha ne demeliyim ki; şu an en sağlıklı insanlardan biriyim ve bu benim için bir hayalden bile öteydi. Allah herkese bu programı uygulamayı ve şifa bulabilmeyi nasip etsin.

Mayıs, 2008