İyileşme Hikayeleri

Hamilelik ve Doğum

Safiye Y., 40 yaşında, Ev Hanımı Dr. Aidin Hanım’la tanışıp onun tavsiyelerini uyguladıktan sonra üçüncü ve dördüncü doğumumu evde yapmaya karar verdim. Üçüncü doğumum kolay geçti. İki yıl önce, dördüncü doğumumda gece suyum geldi, karnımın çevresinde hafif bir ağrı başladı. Ebeyi çağırdım ve ağrılar artmaya başlayınca küvete ılık, tuzlu su doldurup girdim. Bir süre sonra sancılarım şiddetlendi. Rahim ağzı açıldığı halde bebek gelmiyordu, sanki kemiklerime yapışmıştı. Ağrılara dayanamaz olunca küvetten çıktım, evin içinde yürümeye başladım. İnşikak Suresi’ni okudukça bebeğin dönmeye çalıştığını hissediyordum. Ebe, bebeğin omuzdan geldiğini ve boynuna kordon dolandığını söyledi. Sabırla ve duayla bebeğin dönmesini bekledim. Su geldikten yaklaşık...

Continue Reading →

Sara Hastalığı

İshak S. Çocukluğumda herhangi bir düşme, yaralanma geçirmedim, annemin bir yıl emzirdiğini biliyorum, önemli bir rahatsızlık da geçirmedim. Bendeki rahatsızlık, bir kokuyla başladı. İlk zamanlar bir anlık normal bir kokuydu. Sonraları aynı koku bulantı ile gelmeye başladı. Bir gün işten eve gelene kadar 3 kez tekrarladı, sonra vücudum dayak yemiş gibi oldu ve bitkin düştüm. Bu olayın manevi bir olay olduğuna kanaat getirdiğim için hocaya başvurdum, bana bazı dualar tavsiye etti. Bir gece işyerinde etrafımda aynı kokuyu hissettim. Uzandığım yerden kalktım ve hemen sureleri okumaya başladım, arkadaşlarımdan da okumalarını istedim, sonra geçti. Daha sonra aynı şey tuvalette başıma geldi. Oradayken...

Continue Reading →

Ruh Hastalıkları

Tülay K. 33 yaşında, A grubu, özel bir şirkette finansman servisi şefi Tülay Hanımın hikayesi bugünkü gençler için çok tipik bir örnek olduğundan bu ibret dolu hikaye, kısaltmadan olduğu gibi alınmıştır. 1973 tarihinde doğmuşum. Annem, hamilelikte çok bulantı hissetmiş, doktorun verdiği bulantı giderici ilacı (Emedur) kullanmak zorunda kalmış. Doğumum normal yolla olmuş, yaklaşık 1 yaşıma kadar anne sütü emmişim, ancak ek gıdalara 6. aydan itibaren başlamışım. Çocukken birkaç kez ateşli hastalık geçirmişim ve doktor ateş düşürücü (parasetamol, aspirin), antibiyotik (bactrim), öksürük şurubu (perebron) gibi ilaçlar vermiş. Hastalıklar: 15 yaşında sigara içmeye başladım. 28 yaşına kadar içtim. 15 yaşından sonra çok...

Continue Reading →

Otizm

Faruk, 8 yaş, 2. sınıf öğrencisi, İstanbul Annesi anlatıyor: Faruk 31.8.1998’de sezaryenle doğmuştu. 3,5 ay anne sütü emdi. Sonra hazır mama, pirinç unu ve meyve suyuyla beslendi. Rahatsızlığı, sık ateşlenme, huysuzluk, huzursuzluk, yürüyememe, çok su içme, uykusuzluk, uyusa bile, sık sık bağırarak uyanma şeklinde artmaya başladı. Ateşlenince çeşitli antibiyotikler denendi, hiçbir netice alınamadı. İki yaşını doldurmadan alerji teşhisi kondu. 2,5 yaşındaydı ve yürüyemiyordu, oturamıyordu, eklemleri hiç bükülmüyordu. Konuşamıyordu sadece garip sesler çıkartıyordu. Kendi başına yemek yiyemiyordu. Ateşlenmeleri ise devam ediyordu. “Şifa bulması ne kadar zaman alacak” diye doktora sorulduğunda muğlak cevaplar veriliyordu. Üst ön dişlerden 4 tanesinde diğer dişlerinden farklı...

Continue Reading →

Havale

Fatma Begüm S., Ankara. (Babası anlatıyor) Fatma Begüm 26.08.2001’de normal doğumla dünyaya geldi. İlk günlerde aşı yapıldı. Bir yıl anne sütü emdi. 6 aydan başlayarak ek gıda verildi: Bebe bisküvileri, çorbalar, sonra herşey. Hastalığın İlk Belirtileri: Saçları sert, derisi kalın ve kuruydu; hiç terlemiyordu; 6 aylıkken başını kaldıramıyordu. 10. ayın sonunda bir ay kadar süren bir ateşlenme geçirdi. İlaç vermedik. Fatma 11 aylıkken ‘göz teması’ kurmayı bıraktı. Yürümek üzereydi, bu hali sona ererek emeklemeye geri döndü. Sonra da emeklemeyi bırakıp oturmaya başladı. 12 aylıkken tekrar ateşlendi ve 2 gün boyunca hiç uyanmadan ateşli yattı. Pahalı ve kuvvetli bir antibiyotik kullandık....

Continue Reading →

Sedef

Esra G, Yaş 20, İstanbul Saç diplerimde kepeklenme olduğu zaman doktora gittim, cilt hastalığı olduğunu söyledi ve eczanede ilaç yaptırttı. İlaç zift gibi kokuyordu ve her akşam başağrısı yapıyordu. Hamile olduğumu öğrenince bıraktım. Başımdaki tabakalar gitgide kalınlaştı. Hamileliğimin ilk haftaları tehlikeli ve ağır geçti. 7. ayda hafif kanamalarım oldu. Doktora gittiğimde erken doğum tehdidi olduğunu söyledi, bebeğin ciğerlerinin gelişmesi için prepar ampul uyguladı. 3 saat arayla doğum geciktirici ilaç kullanmaya başladım. Bu bende kalp çarpıntısı ve mide bulantısı yapıyordu. 2 hafta iki günde bir doktora giderek böyle geçti. Bir akşam, suyum geldi. Biz normal doğumu beklerken bebeğimin 35 haftalık olduğu...

Continue Reading →

Tümör ve Kanser

Mustafa Ç, 60 Yaşında 15 seneden beri ayak tabanımda bir ben vardı. Ayak tabanında büyüdü yayıldı. Doktor arkadaşıma telefon ettim, hemen hastaneye gelmemi istedi. Gittim, kendisinden başka tam 7 doktor muayene etti. Daha sonra profesör öğretim üyesini çağırdılar. Bu benin ne zamandan beri olduğunu sordu. 15 seneden beri var olduğunu söyledim. Hemen hastaneye yatmamı ve acilen ameliyat olmamı söyledi. Benin hemen alınacağını ve baldır üzerinden doku alınıp ayak altına konacağını anlattı. Bütün tahliller, patoloji sonuçları, tomografi, ultrason, kan tahlilleri ve filmlerin sonunda teşhisin Malign Melanom olduğunu öğrendim. Eylül 2007’de ameliyat oldum. Her ay poliklinikte kan verdim ve akciğer filmi çektirdim....

Continue Reading →

Tümör ve Kanser

Mustafa A. İstanbul, İş Adamı Hastalığım 1997 senesinde ortaya çıktı. Rahatsızlığımdan dolayı doktora gitmiştik. Çünkü elimde, burnumda ve şakaklarımda büyüme olmuştu. Çektirdiğimiz MR sonucu hastalığımın hipofiz adenoması olduğunu öğrendik. Hastalığı öğrendikten sonra en az 5 profesöre gittik. Hepsi de hemen ameliyat olmam gerektiğini yoksa hastalık neticesinde körlük ya da yüksek derecede şeker hastası olacağımı, cinsel hayatımın olamayacağını söylediler. Hatta Amerika’da çalışmış bir profesöre “Peki ameliyat olursam kurtulur muyum” dediğimde bir örnek anlatıp hastanın ameliyat olduğunu ama kısa bir süre sonra öldüğünü söyledi. En acı günümdü sanırım, o günleri hatırlamak bile istemiyorum. Ölüm Allah’tan tabi ama, doktor doktor çare arayıp çıkar...

Continue Reading →

Kemik Erimesi

Kübra K., Serbest Meslek Ben 40 yaşın üstünde 3 çocuk annesi, yoğun tempoda çalışan bir hanımım. İkinci bebeğimden bu yana sık sık tekrarlayan bel ağrıları çekiyordum. Hatta belimde kilitlenmeler oluyor, yürüyemez hale geliyordum. O sırada gittiğim bir ortopedi profesörü hemen hemen bütün eklemlerimin filmini istedi ve “eklem tüberkülozu” teşhisi koydu. Bir başka profesöre gittim. O, bu teşhisin yanlış olduğunu söyleyerek, “sacro ileyid” teşhisi koydu. İkinci bebeğim yalnızca 6 ay anne sütü aldı, ne kadar zorladımsa da emziremedim. Şimdi bunun sebebini anlıyorum. Bel ağrılarım için verilen ilaçlar sütümü bozmuştu. Daha sonra boynumda ağrılar başladı. Sonra da neredeyse bütün kemiklerim sırayla ağrır...

Continue Reading →

Bel ve Boyun Fıtığı

Abdullah Öngün, 38 yaşında, yönetim danışmanı 1996 yılında belimde oluşan ağrılar 2000 yılında çekilmez bir hal aldı. Röntgen ve MR çekimlerinden sonra bel fıtığı başlangıcı teşhisi konuldu. O tarihten sonra spor ve gezi gibi yorucu hiçbir aktiviteyi yapamadım. Sık sık tekrarlanan şiddetli ağrılar sonucu bazen 2 haftayı bulan yatak istirahatları yapmaya başladım. Her doktora gittiğimde Muscoril, Novalgin, Dikloron jel merhem gibi kas gevşetici ve ağrı kesiciler verildi. Paketler dolusu ağrı kesici  ve kas gevşetici ilaçlar, iğneler kullandım. Her yıl toplamda 1,5 aydan fazla parçalı yatak istirahatı yapıyordum. Sürekli ve çok şiddetli ağrılar hayatı çekilmez hale getirmişti. Her doktora gittiğimde röntgen,...

Continue Reading →